www.bulentozcagatay.com

İçeriğe git

Ana Menü

Şiirler 5

Şiirler

Bekleyişler
( Sonbahardan kışa doğru bir akşamüstünde.. )

Birden farkederiz ki,
Güneş batalı çok olmuş.
Basmış akşamın alacakaranlığı üzerimize.
Ağırdan tüter olmuş bacalar.
Çökmüş dumanlar caddelere, sokaklara.

Yapraklar sağda solda, rüzgarlarla.
Gürültülü eksozlar,
Tozlar dumanlar,
Ölgün aydınlık sokak lambaları,
Yanık susamlı simitler.

Diyesim,
Sarar ya her yanı akşamın kokusu.
Siner ya üzerimize,
Yakar ya her solukta, genzimizi.

İşte öyle akşamlarda,
Sessiz yürüyüşler kaldırımlarda.
Başlar öne eğili,
Sırtlarda ömür yükü.

Kimi köşelerde ise bekleyişler,
Yürekler ellerde,
Eller yüreklerde.



Ah Kızlar

Düşler kurarsınız.
Hevesleriniz, istekleriniz, beklentileriniz vardır.
Coşkundur umutlarınız.

Düşüncelerinizde ,
Süslersiniz tüm bunları.
İnce ince işlersiniz.
Çiçeklerle bezersiniz.
Hızınızı alamayıp,
Allı morlu, yedi renkli,
Kaftanları dokursunuz.
Sonra tutar bir prense,
Habersizce giydidirirsiniz.

Bir de bakarsınız ki,
Prens, prens değilmiş.
Sıradan birisine,
Kaftanı giydirmişsiniz.

Kızmayın sıradana.
Ne bilsin ki kaftanı.
Soruverin kendinize,
Niçin diktim kaftanı.



Çağrı

Birdenbire çıkıp geliver,
Sabah gel, akşam gel.
Gel de ne zaman gelirsen gel,
Yeter ki gel.

Gel de söyleşelim biraz,
İnce belli bir bardak çay.
Buğusu kirpiklerimizde avaz avaz.

Uzak türküleri yakın edelim.
Vuralım sözün tellerine.
Yükleyelim tüm dünyayı sesimize.

Duralım zamanın tam içinde.




Gece Bitmek Üzere

Gün ışığı tetikte,
Beklemede.
Dağların ötesinde.





Neler Yaparım

Neler mi yaparım ben,

Güneşle birlikte doğarım.
Bir kelebeğin ardından, Kaf dağını aşarım.

Islık çalmayı severim, ellerim ceplerimde,
Kah orada kah burada, gönlümce gezinirim.
Yağmurlar sonrasında, gökkuşağından geçerim.

Duyarsam birden bire kuşlardan bir dinleti,
Kaçırmam biletsizdir, hemen durup dinlerim.

Parklarda dolaşırım, çocuklarla oynarım.
Yorulunca sırt üstü, çimenlere yatarım.

Gözlerim bulutlarda ararken benzerimi,
Masmavi gökyüzüne, balıklama dalarım.

Uçurtmalar yaparım, renkgarenk kağıtlardan,
Tutup ipinden sımsıkı rüzgarlara salarım.


Yağarsa da bir yağmur, ıslanırım altında,
Damlaları yüzümde, hissetmeyi severim.


Derken akşam olur, güneş batmaya başlar.
Güneşin batışından renkler çalarım.
Çaldığım renklerle bulutları boyarım.

Gece olur ardından, durmam duraksamam.
Kaç tanedir bilinmez, yıldızları sayarım.

Dört bir yana dökülmüş ay ışığı toplarım,
Belki de sizin için, gümüş taçlar yaparım.

Bir varmış bir yokmuş, diye söze başlayıp,
Eski zamanlardan, masallar anlatırım.

Sonunda yorulursa, kollarım kanatlarım,
Bir ağacın dalına usulcacık konarım.
Örterim üzerime, geceyi yıldızları,
Tadına doyulmayan, uykulara dalarım.

Düşler görürüm sonra.
Düşümde bisikletim bile olur,
Rüzgarlarla yarışırım.
Kim kazanır göremem,
Düş mü gerçek mi bilemem.

Daha neler mi yaparım ben,
Güneşle birlikte doğarım.


Pay

Gün ışığından,
Gökyüzünün maviliğinden,
Şu hanımelinin kokusundan,
Dost serçenin ötüşünden,
Ay ışığından,
Gök kuşağından,

Payıma düşen yeter bana.



En Sevdiğim

Dersen ki,
En parlak yıldız hangisi,
Sensin derim.

Kokulardan en güzeli hangisi dersen,
Sensin derim.

Renklerden en sevdiğimi sorarsan,
Sensin derim.

Çiçeklerin en güzeli,
Sensin derim.

Ya en sevdiğim mevsim,
Yine sensin.

Kısaca,
En sevdiğimsin.


 

Son

Şimdi yoksun ya yanımda,
Ne ölüm ne kalım umurumda.

Ama gün gelip de ölünce,
Ne çınar isterim tepemde,
Ne yanımda dere.

Ellerin avuçlarımda değilse,
Gömsünler beni,
İstedikleri yere.



Böyle Yaşarım

Güneş doğar,
Ben doğarım.

Ağaç büyür,
Ben büyürüm.

Kuşlar uçar,
Ben uçarım.

Irmak taşar,
Ben aşarım.

İşte,
Ben böyle yaşarım.



Sonra Geri Gel

Yürüyüp git arada sırada,
Beyazlıkların, sislerin, yere inmiş bulutların,
Arasına doğru.

Dolaş içinde.
Yumuşacık toprağa bastığını duyumsa.
Serin ve dupduru havayı ciğerlerine çek.

Ağaçlara bak.
Dokun yaprakların ucundaki, çiğ damlalarına.
Sessizliği dinle.

Sonra geri gel olur mu.



Bilemedim

Bugün,
Gökyüzüne bakıyordum.

Karar veremedim,
Gökyüzü masmavi mi kalsın,
Çiçeklerle mi donansın.

Karar veremedim,
Sen hangisini bulasın


Bir Çocuk Yürüyüşü

Bir çocuk yürüyor.
Vurmuş sevdaları sırtına,
Uzak bir türkünün ardında,
Koyulmuş yola.

Yolu uzun mu uzun,
Yükü ağır mı ağır.
Yürüyor ağır ağır.

Bırakmış ardında,
Sımsıkı kuşatılmış dününü,
Hoyratça yağmalanmış öncesini,
Yürek ister bir kararla,
Bırakmış ardında çocukluluğu çocuk.

Dediler ki çok çetin,
Dediler ki kavgalı,
Biliyor ayırdında,
Koyulmuş bir uzun yola.
Yürüyüp gidiyor çocuk,
Sanki,
Eski zaman masallarında.

Bastığı yerlerde çiçekler açıyor,
Topuklarının çatlağından acılar sızıyor.

Yürüyüp gidiyor çocuk,
Gözlerinde masmavi gökyüzü,
Yüreği namluya sürülü.



Yap

Bir gün yürü öylesine,
Herşeyi bırakıp tozlu raflarında.
Örümceklenmiş, pas tutmuş kapıların arkasında,
Girmenin unutulduğu mahsenlerde.

Göreceksin.
Nasıl da azalacak sırtındaki ağırlık.
Göreceksin,
Denizler ötesi bulutları,
Başın dik.

Bir gün yürü öylesine,
Kimbilir,
Belki bir sevda türküsü,
Dolaşır diline.

Akıp git,
Derin yatağındaki bir ırmak dinginliğinde.
Derdin olursa da korkma, anlat bulutlara.
Gözyaşı dökeceklerdir seninle birlikte.

Çek ciğerlerine bir solukta,
Gökyüzünün maviliğini.
Çözüver gitsin saçlarını.
Karışsın rüzgarlara,
Rüzgarlar saçlarına.
Güneş doğmaya hazır,
Omuzlarında.

Herşey kalınca ardında,
Yalnızsın sanma.
Bak, göreceksin,
Umutların, sevdaların, yüreğin,
Duruyor ellerinde.



Soru

Kendi kavgalarımızı verirken,
Düştüğümüz yorgunluklarımızı,
Birlikte vereceğimiz,
Kavgalarımızda atalım mı.



En Zoru

Görsem yüzümde ,
Bir çocuk gülüşü.

Yaşamın en zoru.



Ateş

Bir ateş duradurur az ötede,
Soluğum yaklaşsa söner mi.
Sarılsam yanardağ mı.

Karanfiller açan bu ateşi,
Tutsam,
Elim yanar mı.



İç Çekiş

Akşam olur,
Güneş batar.
Yağmur toprağa düşer.

Gitmek hep, bana mı düşer.

İçeriğe Geri Dön | Ana Menüye Geri Dön