www.bulentozcagatay.com

İçeriğe git

Ana Menü

İki Çocuk

Denemeler 3

    Güneşin tatlı tatlı ısıttığı bir Pazar sabahı. Saat 10.00' u biraz geçmiş durumda. Tek tük geçen arabalara ve insanlara bakacak olursak kimi uykuda kimi sabah keyfinde gibi. Dün yağan yağmurdan pek iz kalmamış. Güneş her yanı kurutmuş görünüyor. Balkon kapısına yaslanmış bu ılık pazar sabahında dışarıyı seyrediyorum.

    Kaldırımda iki çocuk belirdi. El ele tutuşmuşlardı. Biri 4-5 yaşlarında, diğeri 6-7 yaşlarında görünüyorlardı. Giydikleri kısa pantolanlardan ve hallerinden kardeş oldukları anlaşılıyordu. Biraz yürüdükten sonra tam önümüzden caddeden karşıya geçmeye karar verdiler. Büyük olanı küçüğün elinden sıkı sıkı tutuyordu. Kaldırımın kenarında,
caddeye adım attı atacak şekilde durarak tek tük de olsa geçen arabaların arasında güvenli bir boşluk kollamaya başladılar. Halleri çok sevimli görünüyordu. Bu tatlı çocukları seyre daldım. Bir süre caddeyi kolladıktan sonra güvenli bir aralık bulduklarını düşünerek kendilerini caddeye attılar. Hızlı adımlarla karşıya geçmeyi düşündükleri anlaşılıyordu. Daha bir kaç adım atmışlardı ki o ana kadar farketmedikleri, dünkü yağmurdan kalmış ve ağacın dallarının altına geldiğinden güneşin henüz kurutamadığı yarım metreye bir metreden biraz büyükçe bir su birikintisinin çocukların ikisinin birden gözlerinin ucuna takıldığını gördüm. Dikkatlerini karşıdan karşıya geçmeye verdiklerinden asfalttaki kaldırımdan az uzak bu su birikintisini önceden farketmedikleri anlaşılıyordu. Caddeyi hızlı ve güvenle geçme kararı aldıklarından çabuk hareketlerle karşıya geçtiler. Hatta artık güvende olduklarını düşünüp bir kaç metre de yürüdüler. Ama birden durdular. Önce birbirlerine baktılar. Sonra geriye dönüp az önce geçtikleri artık onlara göre karşıda kalmış kaldırıma doğru baktılar. Birbirlerine bir şey söylediler mi bilmiyorum ama durup geri döndüler ve yine el ele kaldırımın kenarına geldiler. Geldikleri yönde tekrar karşıya geçmek üzere arabaların arasından güvenli bir geçiş aralığı kollamaya başladılar. Kısa bir süre sonra fırsatını bulup yine el ele ve çabukça, biraz önce durdukları kaldırıma geri geçtiler. Neler oluyordu pek anlayamadım ama galiba çocuklar bir şey unuttular diye aklımdan geçirdim. Ne unutmuşlardı acaba? .  

    Çocuklar geri geldikten sonra kaldırımda birbirlerinin ellerini bıraktılar ve geçerken son anda farkettikleri 1-2 cm  derinlikteki su birikintisinin kenarına geldiler. Biraz durup suya baktılar. Birbirlerine de baktılar. Sonra arka arkaya kendilerini adeta suyun içine attılar. Zıplayarak, dönerek, gülerek suyun içinde oynamaya başladılar. Ne ayakkabılarını, ne çoraplarını, ne pantolanlarını düşünmeden epeyce suyun tadını çıkardılar. Ayakları ile suya vurdular. Zıpladıklarında sular sağa sola saçıldıkça eğlendiler. Bir süre sonra yeterince eğlendiklerini düşünerek suyun içerisinden çıktılar. Zaten su da azalmıştı. Suyun bir kısmı etrafa sıçramış bir kısmı da çocukların üzerinde idi. Üstlerine başlarına ne olduğunu hiç düşünmeden yeniden el ele tutuştular ve yine geçen arabalardan güvenli bir aralık bularak çabucak tekrar karşıya geçtiler. Birbirlerinin elini bırakmadan neşeli ve mutlu yürüyüp gittiler.

 
İçeriğe Geri Dön | Ana Menüye Geri Dön