www.bulentozcagatay.com

İçeriğe git

Ana Menü

Gözlerden Uzaktayım

Denemeler 1


    Gözlerden uzaktayım. Kimse görmüyor beni. Saklanmayı başardım. Ya da bana öyle geliyor olabilir. Evet, saklandığımı düşünüyorum. Belki de şimdilik. Burada olduğumu bilen ya da tahmin eden kimse yok mudur. Vardır elbet. Ama nedense fazla umurumda değil. Sanki yoklarmış gibi geliyor şu an. Bir boşluk duygusuna kapılıyorum. Şimdiye kadar önem verdiğim ne varsa, artık önemimini yitirmiş. Bu da beni rahatsız ediyor biraz. Biraz da inciniyor ve üzülüyorum da .

     Kendi kendime olmak güvenli geliyor bana. Kimseyle çatışmam gerekmiyor. Buluşmak, örtüşmek, anlaşmak derseniz bunların olup olmayacağını düşünmemek de güvenli. Zamanımı kendi düşüncelerimin içinde geçiriyorum. Dünyamın dışındaki gerçeklerle uğraşmanın zorlukları yüzünden, kapıldığım yılgınlıklar beni kendi içime çekiyor.

    Gerçekler ne de zor. Aslında ben biliyorum. Bütün bu gerçeklerin üstesinde geleceğim ve çıkacağım içlerinden. Ama şimdilik elim kolum kalkmıyor doğrusu. Tembellik hoşuma gidiyor. Belki burada,
sorumluluk almaktan korktuğumu kaçtığımı düşünebilirsiniz. Çekinmeyin düşünün. Umurumda bile değil. Eskiden olsaydı hemen dikkate alırdım, çok önemserdim. Şimdi ise olabildiğince uzakta tutuyorum kendimi bu duygulardan, düşüncelerden. Bir sorumluluk yüklenemeyi farkettiğimde ise hemen oradan sıvışmak geliyor içimden. Becerebilirsem de hemen sıvışıyorum oradan. Çok iyi yapabileceğim şeyleri bile yapmak gelmiyor içimden. Dedim ya tembelliğin dayanılmaz çekiciliği hoşuma gidiyor. Bu arada, neyi tembellik olarak tarif ediyorum anlıyorsunuz değil mi?

    Bu tembelliği kendi kendime yapmak istiyorum. Yanımda birisi olduğu zaman o kadar iyi gelmiyor tembellik bana. Yanımdaki benim kadar sevse de bu
tembelliği yine de olmuyor. Aynı tadı vermiyor bana. Sevdiğim sevmediğim kim varsa yanımda, sadece bu tembelliğim değil tüm duygular ve düşünceler başka bir görünüme kavuşuyor. Yanımdaki kimse beni içimden dışarıya çıkarıyor. Varlığı yetiyor buna. O zaman da kendi kendime olamadığımdan erteliyorum duygularımı ve düşüncelerimi. Birden başka bir havaya bürünüyorum. Kendi kendime sorun olmazken, yanımdaki bir kimsenin varlığıyla kendini hissettiren gerçekler beni başka biri yapıyor sanki. Başka birisinin varlığı, düşünceleriyle ve hissettirdikleriyle bir gerçek olduğundan bir etkileşim ve başkalaşım başlıyor hemen.

    Şöyle bir durum çıkıyor ortaya. Güvenli olduğunu düşündüğüm bir iç dünya ve yılgınlığa kapılabilmenin kolay olduğu, güveninimi yitirebildiğim bir dış dünya. Üstelik bu iki dünyanın sınırları kalın çizgilerle sertçe çizilmiş. Belirsizlik yok. Her iki dünyanın içinde de başka biriyim. İçim dışım bir yalanı yok diyesim. Bana güzel geliyor bu saptamalar, hoşuma gidiyor. Keşke daha çok anlayabilsem neyin ne olduğunu.
    Bu arada kaçmayı başardığımı, kendi kendime kalmayı başarabildiğim yeri merak edebilirsiniz. Fazla zor değil yanıtı. Evim...
    
     

 
İçeriğe Geri Dön | Ana Menüye Geri Dön